Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkardı. Mahkeme, sivillere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere, savaş suçları işlediklerine dair 'makul gerekçeler' bulunduğunu belirtti.

UCM, Netanyahu ve Gallant'ın suçlamalarının, savaşta aç bırakma yöntemini kullanma, öldürme, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemler gibi insanlığa karşı suçları içerdiğini vurguladı. Mahkeme, işgal rejiminin yargı yetkisini kabul etmesinin gerekli olmadığını belirterek, mağdurların çıkarları doğrultusunda tutuklama emirlerinin yayımlandığını ifade etti.

#SONDAKİKA | Uluslararası Ceza Mahkemesi, işgal rejimi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant için tutuklama emri çıkardı. pic.twitter.com/sM3iSNezWZ

— Afroasya Today (@afroasyatoday) November 21, 2024

İSRAİL İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?

Tutuklama emirleri, şüphelilerin kimliklerini, iddia edilen suçların tanımını ve suçlamaların yasal dayanaklarını içeriyor. Bu emirler, Roma Statüsü'ne taraf olan 124 üye devlete dağıtıldı ve bu devletler, UCM ile iş birliği yaparak tutuklamaları gerçekleştirmekle yükümlü. Bu durum, Netanyahu ve Gallant'ın bu ülkelere seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskini artırıyor.

Tutuklama emirlerinin; işgal rejiminin ekonomisi, ticareti, havacılık ve turizm sektörleri üzerinde geniş kapsamlı etkileri olması bekleniyor. Ayrıca, bu emirler, bazı ülkelerin işgal rejimi ile diplomatik ilişkilerini kesmesine yol açarak, Gazze'deki soykırımı sona erdirmek için uluslararası baskıyı artırabilir.

Tutuklama emirleri, Siyonist rejimin Gazze'deki eylemlerini durdurması için uluslararası baskıyı artırmada önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, İsrail içindeki tartışmalar, soykırımı sona erdirmekten ziyade, İsrailli esirlerin geri getirilmesine odaklanmış durumda. Siyonist İsrail'in kilit müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), soykırımı durdurmak için yeterli baskıyı uygulamıyor ve İsrail'i, zaman zaman davranışlarıyla ilgili anlaşmazlıklar olsa da, desteklemeye devam ediyor.

Uluslararası kamuoyu ve özellikle ABD ve Avrupa'daki protestolar, İsrail işgal rejiminin eylemlerine karşı artıyor. Bu hareketler, bir zamanlar Güney Afrika'nın küresel izolasyonuna yol açan apartheid karşıtı protestoları andırıyor. İşgal rejimi Başbakanı Netanyahu'nun bu gösterilere sert eleştirilerle yanıt vermesi Siyonist rejimin uluslararası konumuyla ilgili artan endişeleri gösteriyor.

Gözlemciler, UCM'nin eylemlerinin ve yaygın protestoların, Güney Afrika'daki apartheid rejimini sona erdiren önlemleri hatırlatan, İsrail'in uluslararası izolasyonunun başlangıcını işaret ettiğine inanıyor. Bu izolasyon, İsrail'in Gazze'deki politikalarına karşı küresel baskı devam ederse daha da yoğunlaşabilir.