Suriye Devrimi'nin mimarları olarak bilinen muhalif gruplar, Esad rejiminin devrilmesinde kritik bir rol oynadı. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Heyet Tahrir Şam (HTŞ), farklı stratejileri ve etkileriyle dikkatleri çekiyor. Peki, bu gruplar kimler ve hangi konuda birbirlerinden ayrılıyor?
Eklenme: 10.12.2024 15:57:28Suriye'de 13 yıldır devam eden iç savaş, tarihi bir dönüm noktasına ulaştı. Suriyeli muhalif güçler, başkent Şam'ı ele geçirerek Beşar Esad liderliğindeki Baas rejimini devirdi. Bu gelişmenin ardından Esad'ın Rusya'ya kaçtığı bildirildi.
Başkent Şam'da on binlerce kişi sokaklara dökülerek zaferi kutladı. Rejimin en tartışmalı hapishanelerinden biri olan Sednaya'daki siyasi tutuklular serbest bırakıldı. Bu hapishane, uzun yıllardır işkence ve zorla itiraflarla anılıyordu.
Muhalif güçlerin başkente girmesinin hemen ardından, Beşar Esad'ın Şam'dan kaçarak Rusya'ya sığındığı haberleri yayıldı. Esad'ın kaçışı, Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
Bu gelişmeler, Suriye'de 61 yıllık Baas Partisi iktidarının sona erdiğini gösteriyor. Suriye halkı, yıllardır süren zulüm ve iç savaşın ardından özgürlük mücadelesinin zaferle taçlandığını belirtiyor.
Uluslararası toplum, Suriye'deki bu hızlı değişimi yakından takip ediyor. Suriye'deki bu köklü değişim, bölgedeki dengeleri yeniden şekillendirecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde, yeni yönetimin nasıl bir yol haritası çizeceği ve uluslararası toplumun tepkisi belirleyici olacak. Peki, Suriye’de devrimin mimarları olan Suriyeli muhalifler kimdir?
Suriye Milli Ordusu (SMO), 2011’de başlayan halk isyanının ardından rejime karşı kurulan silahlı muhalif grupların birleşiminden oluşan bir yapı.
İlk olarak “Özgür Suriye Ordusu” adıyla tanınan bu grup, 2017 yılında Türkiye'nin desteğiyle “Suriye Milli Ordusu” adı altında daha organize bir güç haline getirildi. SMO, 80 bin civarında savaşçısı ile bölgedeki en büyük silahlı muhalif oluşumlardan biri olarak kabul ediliyor.
SMO, çoğunluğu Arap olan savaşçılardan oluşuyor; bunun yanı sıra Türk ve Kürt unsurları da barındırıyor. Grup, Esad rejimine, DEAŞ’a ve YPG/SDG’ye karşı mücadele ediyor.
Türkiye tarafından desteklenen bu yapı, bölgedeki askeri operasyonlara aktif olarak katılıyor ve Afrin, El-Bab gibi yerlerde güvenliği sağlıyor.
SMO, Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı hareket ettiği için uluslararası meşruiyet sorunu yaşamıyor.
Heyet Tahrir Şam (HTŞ), 2011 yılında El Kaide’ye bağlı El Nusra Cephesi’nden ayrılan grupların birleşimiyle 2017’de kuruldu. Örgütün lideri Ebu Muhammed El Colani, liderlik kabiliyeti ve örgütün disiplinli yapısıyla dikkati çekti. HTŞ’nin yaklaşık 30 bin silahlı gücü olduğu tahmin ediliyor.
HTŞ, şu anda Suriye’nin kuzeyindeki İdlib bölgesinde hâkim durumda ve burada kurduğu Suriye Kurtuluş Hükümeti aracılığıyla bölgeyi yönetiyor. Ancak bu hükümetin Türkiye destekli Suriye Geçici Hükümeti ile bir bağlantısı bulunmuyor. HTŞ, selefi geçmişine rağmen, son yıllarda daha ılımlı bir imaj çizme çabasında. Örgüt, insanlara yaşam tarzlarını dayatmadığını ve kadınların eğitimine önem verdiğini vurguluyor.
HTŞ, uluslararası meşruiyet kazanma amacıyla Amerika Birleşik Devletleri ve diğer güçlerle zımni bir yakınlık göstermeye çalışıyor. Ancak ABD ve Türkiye tarafından hâlâ terör örgütü olarak kabul ediliyor. Buna rağmen, Colani’nin örgütün küresel uzaklaştığını ve Suriye odaklı bir çizgide ilerlediğini iddia etmesi dikkati çeken diğer bir durum.
SMO ve HTŞ, Suriye iç savaşında farklı stratejilere ve hedeflere sahip iki ayrı güç olarak öne çıktı. SMO, Türkiye'nin desteğiyle Esad rejimine karşı mücadele ederken, uluslararası meşruiyetini korudu. HTŞ ise daha bağımsız bir çizgide hareket ederek, İdlib’deki hâkimiyetini pekiştirme çabasındaydı.
HTŞ, SMO ile zaman zaman karşı karşıya gelmiş ve bu çatışmalarda üstünlük sağlamış olsa da Türkiye’nin müdahalesiyle geri çekilmek zorunda kalmıştı. Uzmanlar, HTŞ’nin mevcut güç dengesinde bölgede etkili olmaya devam ediyor, ancak uluslararası toplum tarafından hâlâ bir tehdit olarak görülüyor.