İsrail ordusunun Batı Şeria’daki büyük saldırısı, Cenin ve Tulkerim'de 26 bin Filistinliyi evlerinden etti.
Eklenme: 06.02.2025 14:16:30 | Güncelleme: 06.02.2025 16:34:28Kapak Görseli: İsrail güçlerinin saldırısı sırasında Cenin mülteci kampındaki binaların üzerinden dumanlar yükseliyor, 2 Şubat 2025
Cenin Kampı Halk Komitesi üyesi Farha Ebu el-Heyca, kampın 24 binden fazla kayıtlı Filistinli mülteciye ev sahipliği yaptığını ve 17 bin kişinin zorla göç ettirildiğini açıkladı.
İsrail ordusu son iki haftadır kampı kuşatma altına alarak saldırılar düzenliyor.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), kampın büyük bölümünün patlayıcılarla tamamen tahrip edildiğini ve en az 100 evin tamamen yıkıldığını veya ağır hasar aldığını bildirdi.
Pazar günü, İsrail güçleri kampın doğu tarafında yaklaşık 20 binayı aynı anda havaya uçurdu.
İsrail güçleri bölgede hareketi engellerken, halk bombardıman altında kaçmaya zorlandı.
Ebu el-Heyca, İsrail ordusunun kamp çevresinde yaşayan 200 kişiyi evsiz bırakan 20 dairelik bir binayı da patlattığını aktardı.
Filistin Sağlık Bakanlığı ise yılbaşından bu yana Batı Şeria’da en az 70 Filistinlinin İsrail saldırılarında öldürüldüğünü bildirdi.
Ebu el-Heyca, Cenin’den kaçanların şehir merkezine veya kırsal bölgelere sığındığını, ancak bu bölgelerin de askeri operasyonlardan etkilendiğini belirtti.
Yerinden edilen Filistinliler, elektriğin ve suyun kesildiği bölgelerde 20 kişiye kadar hanelerde sıkışık bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor.
El-Heyca’nın uluslararası basın kuruluşlarına yaptığı açıklamada "Hem yerinden edilenler hem de onlara kapılarını açan aileler ekonomik olarak büyük sıkıntı içinde. İsrail saldırılarından önce bile kamp, Filistin güvenlik güçlerinin 48 günlük kuşatması altındaydı. İnsanlar üç aydır işsiz ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor," dedi.
İsrail saldırılarından haftalar önce Filistin Yönetimi, Cenin’de geniş çaplı bir güvenlik operasyonu başlatmış, silahsız sivillere ateş açmış ve direniş gruplarıyla çatışmalara girmişti.
Ebu el-Heyca, İsrail kuşatmasının kamp içindeki gerçek tabloyu görmeyi imkansız hale getirdiğini belirtti.
"Cenin halkı son iki yıldır sürekli askeri baskınlara maruz kaldı, ancak şu an yaşananlar 2002’deki İkinci İntifada sırasında kampın işgal edilmesinden bile daha ağır. Bu, Gazze'de yaşananların bir benzeri, ancak burada yalnızca bir kilometrekarelik bir alan söz konusu."
İsrail’in saldırıları, özellikle çocuklar üzerinde büyük bir travmaya yol açtı. Aralık başından bu yana okullar kapalı ve 5 binden fazla çocuk eğitimden mahrum kalmış durumda. UNRWA sözcüsü Juliette Touma, Cenin ve çevresindeki 13 UNRWA okulunun kapandığını açıkladı.
Ebu el-Heyca, çocukların aşırı stres, anksiyete ve korku yaşadığını, birçoğunun uyuyamadığını ve bazı çocuklarda istemsiz idrar kaçırma, histerik çığlık atma gibi belirtiler görüldüğünü açıkladı.
Kampta yaşayan Samah Havaşin, yedi yaşındaki kızının saldırılardan derin bir korku içinde olduğunu anlattı.
"Evimi yıllarca inşa etmek için çalıştım. Ama duvarları ve eşyalarım mermilerle delik deşik edilmiş. Çocuklarımın yataklarında mermi kovanları buldum. Eğer evde kalsaydık, kesinlikle öldürülürdük.” Ancak en büyük travmayı kızının yaşadığını belirten Havaşin, "Her mermi sesi duyduğunda kulaklarını kapatıyor. Onu sakinleştirmeye çalışıyorum ama hiçbir şey işe yaramıyor," dedi.
Ebu el-Heyca, çocukların geleceğe dair umutlarının da yok olduğunu belirtti: "Çocuklara büyüdüklerinde ne olmak istediklerini sorduğumuzda, çoğu 'şehit' veya 'esir' cevabını veriyor. Cenin halkı küçük dairelerde sıkışıp kalmış durumda ve çocuklar dışarı çıkmaya korkuyor. Tek dileğimiz, güneşin altında oynayabilmeleri."
Filistin Sağlık Bakanlığı, yılbaşından bu yana Batı Şeria'da en az 10 çocuğun İsrail ateşiyle öldürüldüğünü, bunlar arasında iki yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğunu duyurdu.
İsrail ordusu, Cenin’deki operasyonlarına paralel olarak Tulkerim Mülteci Kampı’na da saldırılar düzenliyor. Bu saldırılar nedeniyle en az 9 bin Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerinden edilenler, Tulkerim şehir merkezinde toplantı salonlarına, kulüplere ve merkezlere sığınmak zorunda kalırken, bazıları da akrabalarının evlerine yerleşti.
Tulkerim'de yaşayan aktivist Suheyl Salman, İsrail’in sivil altyapıyı bilinçli bir şekilde hedef aldığını söyledi: "İsrail ordusu, mülteci kamplarında gündelik yaşamı yok etmeye çalışıyor. Elektrik ve su hatlarını kesiyor, konutları yıkıyor. Amacı, Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını hedef almak."
Salman, Gazze’deki soykırım, Batı Şeria’daki mülteci kamplarına yönelik saldırılar ve UNRWA’ya yönelik baskıların aynı anda yürütüldüğünü belirterek, İsrail’in "kampları tahliye edip, Filistinlilere yaşanamaz bir ortam yaratmayı" amaçladığını söyledi.
Bu kapsamda geçtiğimiz hafta İsrail’de yürürlüğe giren iki yeni yasa, UNRWA’nın İsrail ve İsrail’in kontrol ettiği bölgelerde faaliyet göstermesini yasaklıyor. Bu girişime ABD eski Başkanı Donald Trump da destek vermişti. UNRWA, Filistin topraklarında milyonlarca mülteciye gıda, sağlık ve eğitim hizmetleri sağlıyor.
Salman, "Amerikalılar UNRWA’ya saldırının ön saflarında yer alıyor. Trump’ın Filistinlilerin Gazze’den Mısır’a, Batı Şeria’dan Ürdün’e sürgün edilmesi yönündeki açıklamaları bunu kanıtlıyor." dedi.
Bu yıkım ve bombardıman kampanyasının mülteci kampı sakinlerini zorla göç ettirmeyi amaçladığını belirten Salman, Filistin’in iç sorunlarını çözerek İsrail’in planlarını engelleyecek bir siyasi program geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
"İsrail ordusu Cenin kampında 20 binayı havaya uçurdu. Bu görüntüler tüm dünyaya servis edildi. Bu, uluslararası toplum ve insan hakları sistemine karşı açık bir meydan okumadır. Dünya düzeni, İsrail’in bölgede tam kontrol sağlamasına izin verecek şekilde yeniden şekillendiriliyor."
Kaynak: Middle East Eye