İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi güneyindeki Refah'a yönelik saldırılarının ardından yüz binlerce kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bildirildi.
Eklenme: 04.04.2025 16:11:17İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi güneyindeki Refah bölgesinde işgali genişlerken yüz binlerce Gazzeli evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Gazze genelindeki saldırılarda onlarca kişi şehit oldu ve İsrail'in karadan işgali de genişlemeye devam ediyor.
Refah'tan Han Yunus'a kaçan yüz binlerce kişiden biri olan yedi çocuk babası bir Gazzeli, Reuters'a yaptığı açıklamada "Refah gitti, yok ediliyor. Evlerden ve binalardan geriye ne kaldıysa yıkıyorlar." dedi.
Filistinli sivillerin tehcirine yönelik hamle, Gazze kent merkezinin doğusundaki Şucaiyye mahallesinde de devam ediyor. Perşembe günü çok sayıda bölge sakini evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bölge sakinlerinden Ümm Aid Berda, "Ölmek istiyorum. Bizi öldürsünler ve bu hayattan kurtarsınlar. Biz yaşamıyoruz, biz ölüyüz." diyerek dünyaya seslendi.
İsrail saldırılarının hedefindeki bir başka bölge ise Han Yunus'tu. Bölgede yaşayan ve evini terk ederek bir çadıra sığınmak zorunda kalan Adil Ebu Fahir çadırındaki hasarı kontrol ederken "Bizim için hiçbir şey kalmadı. Uyurken öldürülüyoruz." diye konuştu.
İşgalci İsrail son olarak Refah ile Han Yunus arasındaki "Morag Koridoru"nu ele geçirerek Gazze'yi bir parçaya daha bölmeye yönelik kararını açıkladı.
Ateşkes sırasında, yıkılmış durumdaki evlerine dönen Gazzelilere yeniden evlerini terk etmeleri uyarısı yapıldı. İsrail'in bu bölgeleri insansızlaştırma ve halkı tamamen tehcir etme arayışında olduğu ifade ediliyor.
Refah bölgesi sakinleri, İsrail saldırılarının ardından birçok sivilin evlerini terk ettiğini belirtti. Ancak Han Yunus ve Refah arasındaki ana yola yapılan saldırılar, iki bölge arasındaki göç hareketliliğini durdurdu.
Refah bölgesinde yaşayan ve ismini vermek istemeyen bir Gazzeli şu ifadeleri kullandı:
"Diğerleri nereye gideceklerini bilmedikleri ya da birkaç kez yerlerinden edilmekten bıktıkları için kaldılar. Öldürülmelerinden ya da en iyi ihtimalle gözaltına alınmalarından korkuyoruz."