Dünya yeni bir soğuk savaşa mı gebe? Küresel ve bölgesel krizlerin gölgesinde Amerika kontrolü Çin'e mi bırakıyor ?

Suudi Arabistan ve İran'ı aynı masada buluşturan Çin'in bu adımı, Amerikan basınında çıkan haberlerde 'Washington'un Orta Doğu'daki nüfuzuna gölge düşürecek nitelikte' bir hamle olarak yorumlandı. Öte yandan Rusya ile Ukrayna arasında bir yılı aşkın süredir devam eden şiddetli çatışmaları sona erdirmek için de Çin arabuluculuk rolü için kolları sıvıyor.

Ekonomisi güçlendikçe özgüvenini arttıran Çin, küresel çapta yaptığı yatırımlarla son yıllarda kendisini ciddi bir alan açarken, ABD’nin hegemonyasını koruma çabası iki ülke arasındaki rekabetin su yüzüne çıkmasına ortam hazırladı. Güney Çin Denizi, Asya Pasifik bölgesindeki üstünlük mücadelesi ve ABD’nin Asya Pasifik bölgesi ülkeleriyle TPP gibi mekanizmalar oluşturması iki ülke arasındaki rekabeti daha da belirginleştirdi.

Birleşik Krallık ile birlikte AUKUS paktı çerçevesinde Avustralya'ya nükleer denizaltılar satacak olan ABD bölgedeki dengeleri değiştirmek için önemli bir adım atıyor. Tarih boyunca Pasifik Okyanusu'ndan gelen tehditlere karşı kendini savunan Çin ise bölgede bulunan bütün tartışmalı sularda hak iddia ediyor. Pekin yönetimi, geçtiğimiz 10 yıl boyunca Güney Çin Denizi'ndeki trilyonlarca dolarlık ticaret hacmini kullanarak bölgedeki dominant güç olmaya başardı.

Tartışmalı sulardaki faaliyetlerini kademeli olarak artıran Pekin yönetimi, sığ kayalıklarda yapay adacıklar oluşturarak her birini füze ve radar sistemleriyle donatılmış askeri üslere dönüştürdü.

Son olarak üçüncü kez göreve gelen Xi Jinping, küresel çapta tırmanan bütün bu gerilimlerin gölgesinde Çin'in güvenliğini güçlendirme ve ülkenin çıkarlarını savunmak için orduyu 'çelikten büyük bir duvar' haline getirme sözü verdi.