Açlıkla boğuşan Gazze’ye yardım taşıyan Conscience adlı gemi, işgalci ve soykırımcı İsrail’in İHA saldırısıyla hedef alındı. Uluslararası sularda yaşanan saldırı, sivil aktivistlerin hayatını tehlikeye atarken, insanlık onuru bir kez daha bombalandı.
Eklenme: 02.05.2025 15:55:54 | Güncelleme: 02.05.2025 18:21:28Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan Özgürlük Filosu’na ait Conscience adlı sivil gemi, 2 Mayıs 2025 sabahı Malta açıklarında uluslararası sularda işgalci İsrail’e ait olduğu bildirilen silahlı insansız hava araçları (İHA) tarafından hedef alındı. Saldırı, geminin ön kısmında büyük hasara ve yangına yol açtı.
#SONDAKİKA | Gazze ablukasını kırmak için sefere hazırlanan Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait Vicdan Gemisi, Malta açıklarında uluslararası sularda soykırımcı İsrail’in İHA saldırısına uğradı!
— Afroasya Today (@afroasyatoday) May 2, 2025
⚫️ Bir bölümünde yangın çıkan gemide 30 insani yardım aktivisti bulunduğu ve batma… https://t.co/YUR0j8lDZB
Gemide çoğunluğu Türk ve Azerbaycanlılardan oluşan 30 aktivist bulunuyordu. Yangının gemiyi batırmaması için su tahliyesi yapan gönüllüler saatlerce ölümle burun buruna kaldı. Yetkililer, mürettebatla iletişim kurmakta zorlandıklarını belirtti.
Her ne kadar resmi açıklamalarda saldırının sorumlusu doğrudan belirtilmese de, Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC), bu saldırının Siyonist İsrail’in soykırım politikalarının bir uzantısı olduğunu ve cezasız kalamayacağını vurguladı. FFC, İsrail büyükelçilerinin acilen çağrılmasını ve uluslararası toplumun sessizliğine son verilmesini talep etti.
Sivil, silahsız ve insani yardım amacıyla yola çıkan bir geminin uluslararası sularda hedef alınmasının, uluslararası hukukun açık ihlali ve insanlık suçu olduğu belirtildi. FFC yetkilisi Nicole Jenes, “Bu bir savaş suçu, Gazze’de süren soykırımın deniz üzerindeki uzantısıdır” diyerek uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı.
Malta hükümeti, yardım çağrısı üzerine bölgeye müdahale ekibi gönderdi ve yangını kısmen kontrol altına aldı. Ancak gemideki gönüllüler tahliyeyi reddederek görevlerine devam etmek istediklerini bildirdi.
Gazze’deki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi, bölgedeki insani yardım sisteminin tamamen çöküşün eşiğinde olduğunu açıkladı. Dünya Gıda Programı ise gıda stoklarının tükendiğini ve yardım faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini belirtti.
2025 yılında Conscience gemisine yönelik gerçekleştirilen insansız hava aracı saldırısı, akıllara doğrudan 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara baskınını getiriyor. Aradan geçen 15 yıla rağmen, değişmeyen tek şey: İşgalci İsrail’in uluslararası sularda sivil hedeflere yönelik hukuk tanımaz ve ölümcül saldırganlığı.
31 Mayıs 2010’da, Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisi, uluslararası sularda İsrail işgal güçlerinin helikopterle gerçekleştirdiği silahlı baskına uğramış; baskın sonucunda 10 Türk vatandaşı şehit olmuş, onlarcası da yaralanmıştı. Bu olay, dünya çapında infial yaratmış ve Türkiye-İsrail ilişkilerini dondurmuştu.
Uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı, uluslararası hukukun açık ihlali olarak değerlendirilmiş, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi baskını "hukuka aykırı" bulmuş, saldırıyı gerçekleştiren İsrail askerlerinin cezai sorumluluğu olduğu vurgulanmıştı. Ancak İsrail, bu suçtan bugüne dek cezai olarak yargılanmadı. Bu da Mavi Marmara’nın, cezasızlıkla sonuçlanan bir dönüm noktası olarak tarihe geçmesine yol açtı.
2025’te, yine Gazze’ye insani yardım götürmek için uluslararası sularda bulunan Conscience gemisine düzenlenen İHA saldırısı, ölümcül sonuçlar doğurmadan atlatılmış olsa da, karakteristik yönleriyle Mavi Marmara olayının modern bir tekrarını temsil ediyor:
2010’daki saldırıda İsrail komandoları gemiye çıkarma yapmıştı. 2025’te ise işgal rejimi fiziksel temas kurmadan, uzaktan kumandalı silahlı drone’larla aynı hukuksuzluğu gerçekleştirdi. Bu da, işgalci İsrail’in teknolojik üstünlüğünü, insan hakları ihlallerinde daha görünmez ama daha ölümcül bir şekilde kullanma stratejisine işaret ediyor.
Mavi Marmara’da olduğu gibi bu saldırıda da, uluslararası toplumun net ve caydırıcı bir tepki vermemesi, işgalci İsrail’in hukuk tanımazlığını ve cezasızlık algısını güçlendiriyor. Özellikle Batılı devletlerin çifte standardı, sivillerin korunmasını savunmakla övünmelerine rağmen, İsrail söz konusu olduğunda sessiz kalmaları, insani yardım çalışanlarını ve aktivistleri her geçen gün daha büyük tehlikeye atıyor.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, bu saldırıya rağmen Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabalarını sürdüreceğini duyurdu. FFC, “Siyonist işgalciler istedikleri kadar saldırsa da biz zulmün karşısında, mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz” mesajı verdi.