İşgalci ve soykırımcı İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini vurdu. Dürzi toplumunu koruma bahanesiyle düzenlenen hava saldırısı, bölgesel gerilimi tırmandırırken geçici Suriye yönetimine açık bir mesaj gönderdi.
Eklenme: 02.05.2025 16:22:58 | Güncelleme: 02.05.2025 18:21:38İşgalci İsrail, 2 Mayıs 2025 sabahı Suriye’nin başkenti Şam’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarını hedef alan bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Saldırının, son günlerde Suriye’de artan Dürzi-Sünni gerilimlerini bahane eden İsrail işgal kuvvetleri tarafından düzenlendiği bildirildi. Bu, aynı hafta içinde Siyonist rejimin Suriye’ye karşı gerçekleştirdiği ikinci saldırı oldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırının ardından Savunma Bakanı Israel Katz ile yaptığı açıklamada, “Bu, Şam’daki geçici hükümete açık bir mesajdır: Dürzi toplumuna tehdit oluşturan hiçbir yapıya izin vermeyeceğiz” dedi. Açıklamada, Suriye ordusunun Şam’ın güneyine konuşlanmasının da kırmızı çizgi olduğu vurgulandı.
📌 Soykırımcı Siyonistler açık açık Suriye'yi tehdit etti!
— Afroasya Today (@afroasyatoday) May 2, 2025
🗣️ Soykırımcı İsrail Savunma Bakanı Katz:
⚫ Dün gece Başbakan ve benim yönettiğimiz Şam'daki başkanlık sarayına düzenlenen hava kuvvetleri saldırısı, Suriye rejimine açık bir uyarı mesajıdır.
⚫ Culani sabah… https://t.co/Uacquc1fe1 pic.twitter.com/TVS3Pli85J
İşgalci İsrail’in saldırısı, Dürzi azınlığın güvenliğini sağlama bahanesiyle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Ancak bölgedeki gözlemciler, bu tutumun İsrail’in Suriye’ye yönelik örtülü müdahalelerini daha da meşrulaştırmak için kurgulandığını belirtiyor.
Suriye’nin geçici lideri Ahmed eş-Şeraa’nın öncülük ettiği hükümet, Dürzilerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki çatışmaları bastırmakta yetersiz kalmakla suçlanıyor. Geçtiğimiz hafta, Şam’ın güneyindeki Sahnaya ve Jaramana semtlerinde Dürzi milislerle hükümet yanlısı gruplar arasında sert çatışmalar yaşandı. Bu olaylar sırasında 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.
🗣️ Suriye Cumhurbaşkanlığı:
— Afroasya Today (@afroasyatoday) May 2, 2025
⚫ İsrail'in Cumhurbaşkanlığı sarayı yakınlarına düzenlediği bombardıman tehlikeli bir tırmanıştır.
⚫ İsrail’in bombardımanı, istikrarsızlık yaratmayı ve güvenlik krizlerini derinleştirmeyi amaçlayan pervasız adımların bir devamıdır. https://t.co/uZaT037hp1 pic.twitter.com/jJBdAjfRCd
Suriye’deki Dürzi topluluğunun ruhani lideri Şeyh Hikmat el-Hicri, yaşananları “soykırım kampanyası” olarak niteleyerek uluslararası güçlere müdahale çağrısında bulundu. İşgalci İsrail ise bu çağrıyı kendi saldırılarına zemin hazırlamak için kullandı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, uluslararası toplumu “Suriye’deki Dürzileri rejim ve terör çetelerine karşı korumaya” çağırdı.
Bu açıklamalar, Siyonist rejimin sadece Gazze ve Lübnan’da değil, şimdi de Suriye’nin iç dengelerini kaosa sürüklemek için Dürzi kartını masaya sürdüğünü gösteriyor.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, İsrail’in hava saldırılarını sert dille kınayarak, “Dış müdahaleler istikrar değil, bölünme getirir. Ulusal birlik, barışın temelidir” dedi. Bakanlık açıklamasında, İsrail'in saldırılarının ülkenin egemenliğini alenen ihlal ettiği ve uluslararası hukukun çiğnendiği vurgulandı.
İşgalci ve insanlık suçu işleyen katil İsrail’in saldırıları, Suriye’deki hassas mezhepsel dengeleri doğrudan hedef alıyor. Aleviler, Dürziler ve Sünniler arasındaki tarihi kırılma noktaları tekrar alevlenirken, bu gelişmeler Şam’daki geçici yönetimin otoritesini ciddi şekilde sarsıyor.
Mart ayında Alevi bölgelerinde 1.700 sivilin hükümet güçleri tarafından katledilmesi, mezhepsel kutuplaşmanın boyutunu gözler önüne serdi. İsrail’in bu ortamda “koruyucu güç” kisvesiyle sahaya inmesi, mezhep savaşını tetikleyen stratejik bir adım olarak görülüyor.
Siyonist rejim, bölgede etki alanını genişletmek ve Esad sonrası Suriye’de nüfuz kurmak adına Dürziler üzerinden doğrudan müdahale kartını açtı. Uzmanlara göre bu saldırı sadece bir uyarı değil, aynı zamanda Suriye’nin güneyinde istikrarsızlığı kalıcılaştırma ve İran-Suriye eksenini zayıflatma operasyonunun bir parçası.
Gazze’de soykırım, Batı Şeria’da abluka, Lübnan’da çatışma, şimdi de Suriye’de hava saldırısı… İşgalci İsrail rejimi, artık yalnızca bir ülkenin değil, bütün bölgenin barışını tehdit eden başat bir istikrarsızlık aktörü hâline gelmiş durumda.
Şam’daki son saldırı, sadece bir hedef değil, çok daha büyük bir stratejinin habercisi: Mezhep savaşı üzerinden bölgeyi yeniden dizayn etme planı.