Columbia Üniversitesi’nde Filistin’e destek veren öğrenciler, Butler Kütüphanesi'ni işgal ederek üniversitenin İsrail’e yönelik yatırımlarını sona erdirmesi çağrısını yineledi. NYPD’nin müdahalesiyle 75 öğrenci gözaltına alındı.

“BUTLER KÜTÜPHANESİ”NE YENİ İSİM: “BASEL AL-ARAJ HALK ÜNİVERSİTESİ”

Çarşamba günü, Columbia Üniversitesi Apartheid Yatırımlarını Durdurun (CUAD) inisiyatifinin öncülüğünde 100’e yakın öğrenci, üniversitenin en yoğun binalarından biri olan Butler Kütüphanesi’nde yer alan Lawrence A. Wien okuma salonunu işgal etti. Öğrenciler, salonu “şehit Filistinli devrimci Basel el-Araj” adına yeniden adlandırarak eylemlerini duyurdu.

CUAD, Substack üzerinden yayımladığı açıklamada, “Columbia, emperyalist şiddetten kâr sağladığı sürece, öğrenciler bu kârlılığı ve meşruiyeti baltalamaya devam edecektir” dedi. “Baskı artarsa, direniş de artacaktır” sözleriyle eylemin dozu yükseltildi.

“NAZİ SEMPATİZANIYLA ANILAN BİR BAŞKANA YAKIŞAN BİR KÜTÜPHANE”

CUAD, kütüphaneye adını veren eski Columbia başkanı Nicholas Murray Butler’ın “Yahudilerin üniversiteye kabulünü sınırlayan” ve “Nazilerle ilişkileri protesto eden öğrencileri okuldan atan” bir Nazi sempatizanı olduğunu ileri sürdü.

Öğrenciler, taleplerinin geçen yılki Gazze dayanışma kampında dile getirilen taleplerle aynı olduğunu vurguladı: Columbia'nın İsrail’den tüm yatırımlarını çekmesi, Tel Aviv Küresel Merkezi de dâhil olmak üzere İsrail akademik kurumlarıyla tüm işbirliklerinin iptali ve protestolara katıldıkları için cezalandırılan öğrenci ve öğretim üyelerine af çıkarılması.

BASKI ARTINCA GÖZALTI GELDİ

Eylem sırasında üniversite güvenlik görevlileri ile öğrenciler arasında arbede yaşandı. Bazı öğrencilerin ve görevlilerin yaralandığı bildirildi. Öğrenciler salonu terk etmeye çalıştığında, güvenlik görevlileri çıkışları kapattı ve kimlik göstermeyenleri “izinsiz giriş” gerekçesiyle gözaltına almakla tehdit etti. Öğrenciler bu şartı reddetti ve NYPD çağrıldı.

New York Belediye Başkanı Eric Adams, polis müdahalesinin “üniversitenin yazılı talebiyle” gerçekleştiğini duyurdu. Toplam 75 öğrencinin gözaltına alınması, Nisan 2024’te Hamilton Hall’daki eylemden bu yana kampüsteki en büyük toplu gözaltı oldu.

REKTÖRDEN TEPKİ: “YARDIM İSTEMEKTEN BAŞKA ÇAREM KALMADI”

Üniversite Başkanı Claire Shipman, yayınladığı video mesajda NYPD’yi kampüse davet etmekten başka seçeneği olmadığını belirtti. Antisemitizme ve her türlü ayrımcılığa karşı olduklarını da vurguladı. Ancak bu açıklamalar protestocu öğrenciler ve sosyal medyada birçok kişi tarafından tepkiyle karşılandı.

Bir öğrenci, Shipman’ın ifadelerini eleştirerek “Bu açıklamayla ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza birimi) tehdidinden öğrencileri sorumlu tutuyor, inanılır gibi değil” dedi. Bu tepki, kampüste Filistinli öğrenci aktivist Mahmud Halil’in ICE tarafından gözaltına alınmasının ardından geldi. Halil halen suçlama olmaksızın Louisiana’da bir gözaltı merkezinde sınır dışı edilme kararını bekliyor.

ABD’DEN SİYASİ TEPKİLER VE DESTEKLER

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, olay sonrası yaptığı açıklamada kütüphane işgaline katılan öğrencilerin “vize statülerinin inceleneceğini” duyurdu. “Hamas yanlısı vandallar bu ülkeye hoş gelmiyor,” dedi.

Ancak öğrenciler yalnızca eleştirilmedi. Pek çok sosyal medya kullanıcısı, eylemi övdü. Filistinli yazar Muhammed El-Kurd “Tanrı öğrenci hareketini korusun!” paylaşımı yaparken, gazeteci Abubaker Abed “Bu ülke çöküşte. Sömürge projeleri sonsuza kadar sürmez,” ifadelerini kullandı.

“NYPD DERHAL KAMPÜSTEN ÇEKİLMELİ”

Columbia yönetimine yönelik öfke de büyüyor. Bir sosyal medya kullanıcısı, “Bu üniversite kendi kendini yok ediyor. Her Columbia mensubu bu baskıya karşı durmalı. NYPD kampüsten çıkarılmalı, yönetim istifa etmeli,” dedi.