News-1

Asya

Sömürünün Mirası Keşmir Sorunu Nedir, Neden Hâlâ Çözülemiyor?

Keşmir, Güney Asya'nın en uzun süreli ve en tehlikeli ihtilaflarından birine sahne oluyor. Hindistan ile Pakistan arasında 1947’den bu yana üç savaşa neden olan bu tartışmalı bölge, yalnızca iki ülke arasında değil, bölgesel istikrar ve insan hakları açısından da küresel bir krizin merkezinde yer alıyor. Peki Keşmir sorunu nasıl başladı, neden hâlâ çözülemiyor ve İngilizler bu işin neresinde duruyor?

Eklenme: 12.05.2025 14:33:28
Bu Haberi
Paylaş

Keşmir, 20. yüzyılın en sancılı bölünmelerinden biriyle doğan, 21. yüzyılda da hâlâ kanayan bir yara. Hindistan ve Pakistan arasında onlarca yıldır süren bu gerilim, sadece iki ülkenin sınırlarını değil, aynı zamanda milyonlarca insanın hayatını da şekillendirdi. İngiliz sömürgeciliğinin miras bıraktığı belirsiz sınırlar, referandumdan mahrum bırakılmış bir halk ve derinleşen insan hakları ihlalleriyle Keşmir, çözülemeyen bir jeopolitik denklem olarak bölgeyi tehdit etmeye devam ediyor.

İHTİLAFIN KÖKLERİ: 1947’DE BAŞLAYAN BİR BÖLÜNME

Keşmir meselesi, Britanya İmparatorluğu’nun 1947’de Hindistan altkıtasından çekilmesi ve Hindistan ile Pakistan'ın kurulmasıyla başladı. İngilizlerin ardında bıraktığı düzensiz siyasi yapı, beraberinde bir dizi ihtilafı da miras bıraktı. Hindistan-Pakistan bölünmesi sırasında 500'den fazla prensliğe, Hindistan'a mı Pakistan'a mı katılacakları konusunda seçim hakkı tanındı. Bu prensliklerden biri olan Cammu ve Keşmir, Müslüman çoğunluğa sahip olmasına rağmen Hindu hükümdar Hari Singh tarafından Hindistan’a katıldı. Bu karar, bölgede ilk savaşı tetikledi.

ÜÇ SAVAŞ, SAYISIZ ÇATIŞMA, BİTMEYEN GERGİNLİK

1947, 1965 ve 1999 yıllarında Keşmir yüzünden Hindistan ve Pakistan arasında üç büyük savaş çıktı. Özellikle 1999’daki Kargil Savaşı, iki nükleer güç arasında yaşanması nedeniyle küresel boyutta bir krize neden oldu. O tarihten bu yana bölgede düşük yoğunluklu ama sürekli bir çatışma hali sürüyor. Her iki taraf da Keşmir üzerinde tam egemenlik iddiasında bulunurken, halk ise yıllardır askeri kuşatma altında yaşamaya mahkûm ediliyor.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARLARI RAFTA DURUYOR

1948’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Keşmir’de referandum yapılmasını öngören bir karar aldı. Ancak bu karar hiçbir zaman uygulanmadı. Hindistan, Keşmir’in 'ayrılmaz bir parçası' olduğunu savunurken, Pakistan referandum hakkının çiğnendiğini ve Keşmir halkının kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu belirtiyor.

İNGİLTERE’NİN ROLÜ: SORUNUN MİMARI KİM?

İngiltere, Hindistan'dan çekilirken sınırları hızlı ve özensiz şekilde çizerek pek çok etnik ve dini çatışmanın temelini attı. Lord Mountbatten liderliğindeki İngiliz yönetimi, Cammu ve Keşmir gibi stratejik ve karmaşık bölgelerde siyasi netlik sağlayamadı. Ayrıca, bölünme sürecinde İngilizlerin Hindistan tarafını daha fazla desteklediği yönündeki yorumlar, Pakistan cephesinde hâlâ dile getirilen bir eleştiri.

Buna ek olarak, Keşmir’de yaşanan insan hakları ihlalleri, Batı kamuoyunun ilgisizliği ve çifte standartlı yaklaşımı nedeniyle yeterince gündeme taşınmıyor. Bu da İngilizlerin sömürge sonrası sorumluluktan kaçınması olarak yorumlanıyor.

HİNDİSTAN’IN ANAYASAL HAMLESİ VE KEŞMİR’İN STATÜSÜNÜN DEĞİŞMESİ

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi liderliğindeki BJP hükümeti, Keşmir’in özerkliğini garanti altına alan Hindistan Anayasası'nın 370. maddesini tek taraflı olarak feshetti. Bu adım, Keşmir’de tam anlamıyla Hindistan işgali başladığı anlamına gelirken, bölgede protestoları ve baskıları artırdı. Pakistan bu kararı tanımadığını açıklarken, Keşmir halkı ciddi bir askerî kuşatma altına alındı.

İNSANİ KRİZ VE SESSİZ ULUSLARARASI TOPLUM

Bugün Keşmir’de internet kesintileri, gözaltılar, basın özgürlüğü ihlalleri ve ağır askeri denetimler sıradan hale gelmiş durumda. Binlerce insan kayıp, on binlerce kişi yargısız infazla hayatını kaybetti. Ancak BM raporları dışında uluslararası kamuoyunun bu duruma tepkisi son derece sınırlı kalıyor.

KEŞMİR’DE BİR 'ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKASI' MI İZLENİYOR?

Keşmir sorununun çözülememesi, yalnızca Hindistan ve Pakistan’ın politikalarıyla değil, aynı zamanda bu meseleye uluslararası toplumun stratejik sessizliğiyle de yakından ilgili. İngilizlerin bıraktığı miras, büyük güçlerin jeopolitik çıkarları ve milliyetçi politikaların gölgesinde; Keşmir halkı yıllardır baskı, şiddet ve belirsizlik içinde yaşıyor.