Gazze Şeridi’nde yaklaşık 17 aydır süren savaşın yol açtığı sağlık ve çevre krizleri derinleşirken, Filistin Sağlık Bakanlığı su kirliliğinin felaket boyutlarına ulaştığını ve halk sağlığını doğrudan tehdit ettiğini duyurdu.
Eklenme: 14.05.2025 17:09:02 | Güncelleme: 14.05.2025 17:13:17Filistin Sağlık Bakanlığı, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki içme suyunun kalitesinde eşi görülmemiş bir düşüş yaşandığını ve bunun artan kirlilikten kaynaklandığını bildirdi. Bakanlık, bölgede giderek ağırlaşan sağlık ve çevresel krizlerin, devam eden savaş nedeniyle kontrolden çıktığını vurguladı.
Yapılan açıklamaya göre, son dönemde incelenen su örneklerinin %25’inden fazlası içme suyu standartlarına uygun değil. Gazze'deki hanelerin %90'ı ise su güvencesinden yoksun, yani temiz ve yeterli miktarda suya düzenli erişim sağlayamıyor.
Yüksek sıcaklıklarla birlikte suya olan talep artarken, kirliliğe bağlı hastalıkların da halk arasında yayıldığı belirtiliyor. Bu durum, özellikle aşırı kalabalık ve temel hijyen koşullarından yoksun olan göç bölgelerinde yaşayan sivillerin hayatını daha da zorlaştırıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Gazze’deki su arıtma tesislerinin %90’ı artık çalışamaz halde. Aynı şekilde atık su sistemlerinin %80’i de devre dışı kaldı. Bu durum, deniz suyunun daha fazla kirlenmesine ve yeraltı sularının ciddi biçimde tehdit altına girmesine neden oluyor. Bölge halkı, güvenli olmayan emici çukurlar aracılığıyla geçici çözümlere yönelmek zorunda kalıyor.
Bu gelişmeler, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail işgal rejiminin Gazze’ye karşı yürüttüğü saldırılarla derinleşen bir insani kriz bağlamında değerlendiriliyor. Filistin Sağlık Bakanlığı, bu süreçte 52 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, ölenlerin çoğunun kadın ve çocuklardan oluştuğunu aktardı.
İsrail’in devam eden askeri operasyonları, su ve kanalizasyon altyapısı da dahil olmak üzere temel hizmetlerin çökmesine yol açtı. Yardımların ve yakıtın bölgeye girişinin engellenmesi, mevcut sorunları daha da ağırlaştırıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, özellikle aşırı kalabalık barınma merkezlerinde su yoluyla bulaşan hastalıkların yayılabileceği uyarısında bulundu. Bu alanlar, hijyen açısından son derece yetersiz koşullara sahip.
Gazze’de su, artık yalnızca bir yaşamsal ihtiyaç değil, doğrudan bir ölüm kalım meselesi. Su kirliliği ve alt yapı çöküşüyle birleşen abluka, savaşın yalnızca bombalarla değil; susuzlukla, hastalıkla ve ihmalle de sürdüğünü gözler önüne seriyor.