Gazze’de ateşkes sürecine girilmesi, bölgedeki diplomatik dengeleri yeniden şekillendirecek yeni bir dönemin kapısını aralıyor. İsrail basınında yer alan haberler, özellikle İbrahim Anlaşmaları sürecinin Washington’un desteğiyle yeniden ivme kazanacağını öne sürüyor.
Eklenme: 13.10.2025 14:08:54İsrail merkezli Yisrael Hayom gazetesine konuşan üst düzey bir ABD yetkilisine göre, ateşkesin ardından “İbrahim Anlaşmaları’nın kapsamı ve uygulama hızı beklenenden çok daha fazla artacak” bu ifade, yalnızca bir diplomatik temenni değil; aynı zamanda Washington ve Tel Aviv’in bölgesel yeniden yapılanma stratejisinin işareti olarak okunuyor. ABD, Gazze’deki çatışmaların sona ermesiyle birlikte Arap dünyasında İsrail karşıtı atmosferin kısmen dağılacağını ve “normalleşme” zeminini yeniden kurabileceğini hesaplıyor.
İsmi açıklanmayan yetkili, anlaşmalara katılması beklenen ülkeler hakkında doğrudan bilgi vermese de, diplomatik çevrelere göre Washington’un hedefinde Suudi Arabistan, Lübnan ve Suriye bulunuyor.
Bu ülkelerden özellikle Riyad’ın konumu belirleyici. Zira Suudi Arabistan’ın atacağı adım, hem Körfez dengelerini hem de İslam dünyasının genel tavrını etkileyecek güçte.
ABD ve İsrail, ateşkesin kalıcı hale gelmesiyle birlikte “Gazze dosyasını kapatma” algısını pekiştirmeye çalışıyor. İsrail’in Washington’daki büyükelçisi Yehiel Leiter, Fox News’e yaptığı açıklamada, “İkinci aşamada Hamas’ın silahsızlandırılması ve Gazze’nin sivilleştirilmesi barışın ön koşuludur” dedi.
🗣️ İşgal rejimi meclisine giden ABD Başkanı Trump:
— Afroasya Today (@afroasyatoday) October 13, 2025
⚫ Hamas silah bırakma planına razı olacak. https://t.co/mWGmpHJXjL pic.twitter.com/NFzjPBPxwT
Bu sözler, barış süreci söyleminin aslında silahsız bir Filistin vizyonuna dayandığını da açıkça ortaya koyuyor.
Bölgesel gözlemciler, bu yeni süreci “İbrahim Anlaşmaları’nın ikinci dalgası” olarak tanımlıyor. Ancak bu dalganın önünde ciddi toplumsal ve ideolojik engeller var.
Gazze’de yaşanan yıkımın ve iki yıldır süren kuşatmanın ardından Arap halklarının İsrail’le normalleşmeye vereceği tepki, hükümetlerin diplomatik esnekliğini sınırlayabilir. Özellikle Lübnan ve Suriye gibi ülkelerde halk, İsrail’le yakınlaşmaya sert bir şekilde karşı çıkıyor.