Gazze’nin Geleceğine Dair Yeni Yol Haritası: "Silahlarımız Meşru Savunmadır"

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro üyesi ve Gazze Sorumlusu Halil el Hayye, Gazze Şeridi’ndeki son gelişmeler ve yürütülen müzakereler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Hayye, hareketin Gazze’nin geleceğine dair El Fetih başta olmak üzere farklı Filistinli gruplarla geniş kapsamlı istişareler yürüttüğünü ve bu çabalar sonucunda yeni bir idari komite kurulması konusunda uzlaşıya varıldığını açıkladı.

GAZZE İÇİN YENİ YÖNETİM KOMİTESİ

Hayye, Pazar akşamı Al Jazeera ile yaptığı mülakatta, “Önemli ulusal meseleler yalnızca Hamas’ın değil, tüm Filistin toplumunun sorumluluğudur” diyerek, Gazze yönetimiyle ilgili kararların ortak mutabakatla alınacağını belirtti.

Hamas'ın Gazze lideri, oluşturulacak komitenin Gazze’nin tüm idari işlerinden sorumlu olacağını ve “ara buluculuk yapan tarafların” desteğiyle kurulmakta olduğunu ifade etti. Hayye, komite üyeleri konusunda Mısır’ın sunduğu isim listesi üzerinde anlaşma sağlandığını, bu yapının Gazze’nin yeniden inşası ve günlük yönetiminde merkezi rol üstleneceğini vurguladı.

BAĞIMSIZ KOMİTE VE SİVİL POLİS GÜCÜ

Hayye, Hamas’ın yaklaşık dört ay önce, hiçbir siyasi partiye bağlı olmayan 40’tan fazla bağımsız ulusal isimden oluşan bir liste sunduğunu, idari komite üyelerinin de bu kişiler arasından seçileceğini belirtti.

Yeni yapının, Gazze’nin tüm sivil işleyişini ve güvenliğini üstleneceğini kaydeden Hayye, “Komite, saha operasyonlarını takip etmek için kendi sivil polis gücüne sahip olacak” dedi.

ULUSLARARASI GÜÇLERİN ROLÜ SINIRLI OLACAK

Gazze’ye konuşlandırılması planlanan uluslararası güçlerle ilgili de konuşan Hamas lideri, bu güçlerin yalnızca ateşkesi gözetlemek, tarafları ayırmak ve sınır güvenliğini sağlamak amacıyla görev yapacağını ifade etti.

“Bu güçlerin Gazze Şeridi içinde herhangi bir yönetimsel rolü olmayacak,” diyen Hayye, görevlerinin sükuneti korumak ve anlaşmanın uygulanmasını denetlemekle sınırlı olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu misyona Arap ve Müslüman ülkelerin dahil edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

ABD TEMASLARI VE FİLİSTİN DEVLETİ MESAJI

Hayye, ABD’li elçiler Steve Witkoff ve Jared Kushner ile temaslarda bulunduğunu da açıkladı. Görüşmelerde Hamas’ın tutumunu açıkça ilettiğini belirten Hayye, “Elçilere, uluslararası kararlar temelinde bağımsız bir Filistin devleti istediğimizi ifade ettik. Savaş değil, halkımız için güvenli bir yaşam istiyoruz” dedi.

“SİLAHLARIMIZ MEŞRU SAVUNMADIR”

Gazze’deki silahlı direnişin geleceğine dair açıklama yapan Hayye, Hamas’a yönelik “silah bırakma” çağrılarını reddederek, şu ifadelerle cevap verdi:

“Silahlarımızın varlığı, işgalin varlığıyla doğrudan bağlantılıdır. Biz işgal altındaki bir halkız ve uluslararası hukuk bize direniş hakkı tanır.” ifadelerini kullanan Hayye, “İşgal sona erdiğinde ve Filistin devleti kurulduğunda, bu silahlar devletin çatısı altında yeniden düzenlenecektir.”

Hamas lideri, ateşkesin kalıcılığını sağlamak ve Filistinlilerin meşru savunma hakkını güvence altına almak için ulusal bir tartışma süreci yürütüldüğünü belirtti.

GAZZE’DE ÖNCELİK YARDIM VE YENİDEN İNŞA

Halil el Hayye, Gazze'de mevcut önceliklerinin halka yardım ulaştırmak olduğuna vurgu yaparken konuyla alakalı şu açıklamalarda bulundu:

“Halkımız hâlâ yerinden edilmiş durumda. Şu anda en önemli mesele, onlara yardım ulaştırmak, barınma sağlamak, enkaz altındaki cesetleri bulmak, sükuneti korumak ve yeniden inşa sürecini sürdürmektir.”

BATI ŞERİA VE ESİRLER MESELESİ

Batı Şeria’daki durum hakkında da değerlendirmelerde bulunan Hayye, Siyonist işgal yerleşimlerindeki artışın Filistin iç bütünlüğünü tehdit ettiğini belirtti. Filistin saflarının yeniden birleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Hayye, İsrail’in Mervan Bergusi, Ahmed Sadat, Abbas Seyyid, Hasan Selame gibi önemli Filistinli esirleri serbest bırakmamakta ısrar ettiğini söyledi.

Buna rağmen Hamas’ın, tüm Filistinli esirlerin özgürlüğü için çabalarını sürdüreceğini ifade etti.

“ESİRLER BAHANESİYLE ENGEL” SUÇLAMASI

Hayye, İsrail işgal güçlerinin yardımların geçişini ve sınır kapılarının açılmasını, Siyonist esirlerin cesetlerini bahane ederek engellediğini söyledi. Bu tutumu “anlaşmanın açık bir ihlali” olarak nitelendiren Hamas lideri, “İşgal rejimi, insani yardımları siyasi baskı aracı olarak kullanıyor” dedi.