Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile ABD yönetimi arasındaki gerilim, son günlerde bölgesel güvenliği etkileyen kritik bir boyuta ulaştı. ABD’nin Maduro iktidarıyla ilişkilendirilen Cartel de los Soles adlı yapıyı “yabancı terör örgütü” ilan etmesi, Caracas-Washington hattındaki krizi daha da alevlendirdi.
Eklenme: 26.11.2025 17:20:40Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, son günlerde ABD ile arasında tırmanan diplomatik ve askeri gerilim nedeniyle uluslararası gündemin merkezinde yer alıyor. Washington yönetiminin Maduro’ya bağlı olduğu iddia edilen Cartel de los Soles örgütünü “yabancı terör örgütü” olarak ilan etmesi ve Maduro dahil üst düzey isimlere yönelik toplamda 50 milyon dolara varan ödüller açıklaması, krizi yeni bir boyuta taşıdı. Bu karar, ABD–Venezuela hattında uzun süredir biriken tansiyonun yeniden zirveye çıkmasına neden oldu.
ABD, Maduro hükümetiyle bağlantılı olduğunu öne sürdüğü suç yapılanmasını “narco-terör” faaliyeti kapsamında değerlendirerek yaptırımları genişletti. Bu süreçte Washington’un, Venezuela’ya yönelik “yeni bir operasyon aşaması” hazırladığı ve bunun hem istihbarat hem de askeri adımları içerebileceği iddia ediliyor. Reuters’ın üst düzey kaynaklara dayandırdığı bilgilere göre, ABD’nin bu hamleleri Karayipler’deki askeri hareketliliği de hızlandırdı.
#SONDAKİKA | Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD tarafından terör örgütü lideri ilan edildi. pic.twitter.com/eVL81Nrx8S
— Afroasya Today (@afroasyatoday) November 24, 2025
Başkan Maduro, ABD’nin terör ilanını “uluslararası hukuka aykırı”, “politik bir operasyon” ve “rejim değişikliği planının parçası” olarak değerlendiriyor. Caracas hükümeti, Cartel de los Soles’in varlığının kanıtlanmadığını savunarak suçlamaların “tamamen siyasi” olduğunu belirtiyor.
Aynı zamanda Maduro, ABD’nin Venezuela üzerindeki baskısını artırma gerekçesi olarak bu “uydurma terör söylemini” kullandığını dile getiriyor.
ABD’nin Karayipler’e yönelik büyük ölçekli askeri sevkiyatı, Maduro yönetiminin sert tepkisine yol açtı. Uçak gemileri, nükleer denizaltılar ve F-35 savaş uçaklarının bölgeye konuşlandırılması, Venezuela çevresindeki güvenlik dengesini önemli ölçüde değiştirdi. Maduro hükümeti, tüm bu askeri hareketliliği “Venezuela’nın egemenliğine açık tehdit” olarak tanımlıyor.

ABD’nin seyahat ve güvenlik uyarılarının ardından birçok uluslararası havayolu Caracas uçuşlarını askıya aldı. Bunun üzerine Maduro yönetimi havayollarına uçuşları 48 saat içinde yeniden başlatma talimatı verdi. Bu durum, ülkenin dış dünyayla bağlantısında ciddi belirsizliklere yol açarken, Venezuela ekonomisi üzerindeki baskıyı daha da artırdı.
Maduro yönetimi bir yandan ABD’nin baskısıyla karşı karşıya kalırken diğer yandan bazı Avrupa ülkelerinin Washington’la istihbarat paylaşımını askıya aldığı görülüyor. Bu durum, krizin yalnızca ikili ilişkiler değil, bölgesel ve küresel dengeler açısından da büyük sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Venezuela’da zaten derinleşen ekonomik kriz, hiperenflasyon, işsizlik ve kitlesel göç gibi sorunlar Maduro üzerindeki iç baskıyı artırıyor. ABD yaptırımları ve uluslararası uçuşların durdurulması, Venezuela ekonomisini daha kırılgan hâle getirirken Maduro’nun içerideki hareket alanını daraltıyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında Maduro’nun nasıl bir strateji izleyeceği merak ediliyor. ABD’nin başlatacağını duyurduğu “yeni operasyon aşaması” ve bölgede artan askeri yoğunluk, gerilimin ilerleyen günlerde daha da büyüyebileceğini gösteriyor. Analistler, Maduro’nun iç baskıyı azaltmak ve uluslararası yalnızlığını kırmak için diplomatik manevralara hız verebileceğini belirtiyor.