Türkiye Dışişleri Bakanlığı, “Barzani Karargahı Sözcülüğü” imzasıyla yayımlanan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan açıklamayı içerik ve üslup bakımından “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Açıklama, Mesud Barzani’nin Cizre ziyareti sırasında uzun namlulu silah taşıyan korumalar üzerinden başlayan tartışmalar ile Bahçeli’yi “ırkçılık” ve “şovenizmle” suçlayan çıkışların ardından geldi.
Eklenme: 03.12.2025 10:03:28Dışişleri Bakanlığı, “Barzani Karargahı Sözcülüğü” adına yayımlanan ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi doğrudan hedef alan açıklamaya sert tepki gösterdi. Bakanlık, söz konusu metni, hem kullandığı dil hem de yönelttiği ithamlar bakımından diplomatik teamüllerle bağdaşmayan, “kabul edilemez nitelikte” bir açıklama olarak değerlendirdi.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“ ‘Barzani Karargahı Sözcülüğü’ adına bugün yayımlanan ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan açıklama, içerik ve üslup bakımından kabul edilemez niteliktedir.”
Açıklamada, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) liderliğinden, mesnetsiz iddialar barındıran “saygısız ve provokatif” metin hakkında izahat istendiği, söz konusu açıklamanın sorumluları hakkında da gerekli işlemlerin derhal yapılmasının talep edildiği vurgulandı.
🗣️ Dışişleri Bakanlığı:
— Afroasya Today (@afroasyatoday) December 3, 2025
⚫ “Barzani Karargahı Sözcülüğü” adına yayımlanan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi hedef alan açıklama, içerik ve üslup bakımından kabul edilemez.
⚫ KDP liderliğinden mesnetsiz iddialar barındıran bu saygısız ve provokatif… https://t.co/PiBnBtGZUj pic.twitter.com/O9hRaBXMJy
Dışişleri’nin çıkışı, Mesud Barzani’nin Cizre’deki programı sırasında yanında bulunan uzun namlulu silah taşıyan korumalar nedeniyle Ankara’da yükselen tepkiler ve akabinde Bahçeli’yi hedef alan “ırkçılık ve şovenizm” suçlamalarının ardından, gerilimi yeni bir diplomatik boyuta taşımış oldu.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) eski Başkanı ve Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani, 29 Kasım’da Şırnak Valiliği tarafından Cizre ilçesinde düzenlenen 4’üncü Melaye Ciziri Sempozyumu’na katılmıştı.

Barzani’nin programına, uzun namlulu silahlar taşıyan kamuflaj kıyafetli korumaların eşlik etmesi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Cizre’deki görüntüler, kısa sürede siyasetin de gündemine taşınarak Türkiye’de egemenlik, protokol ve güvenlik uygulamaları üzerine yoğun bir tartışma başlattı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mesud Barzani’nin ziyaretine ve koruma düzenine sert ifadelerle tepki gösterdi.

Bahçeli, Barzani’nin şu anda resmî bir devlet görevi bulunmadığını, Türkiye’ye “misafir” statüsünde giriş yaptığını vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Buna rağmen sempozyumun önüne çıkartılan ve adeta şova dönüştürülen mesnetsiz övgü yağmurları ve abartılı iltifatlar, bunun yanında vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla ortalıkta dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir.”
MHP lideri, “Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hak ve hukukunun çiğnendiğini” savunarak, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
“Adına ister protokol kuralları deyin, ister teamül deyin, ne var ne yok ihlal edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin vakarına, saygınlığına, tarihi itibarına ve egemen vasfına taammüden saldırıdır.”

Barzani’nin ofisinden yapılan yazılı açıklama, Bahçeli’nin sözlerine daha da sert bir dille karşılık verdi ve MHP Genel Başkanı’nı “ırkçılık” ve “şovenizm”le suçladı.
Açıklamada, Bahçeli’nin değerlendirmeleri “şovenist zihniyetin ürünü” olarak tanımlanırken şu ifadeler öne çıktı:
“Biz, Allah’ın Devlet Bahçeli’ye hidayet verdiğini, ırkçılık ve şovenizmden vazgeçtiğini sanıyorduk. Ancak görünen o ki; o hâlâ eski Bozkurt, sadece şimdi koyun postuna bürünmüş.”
Barzani cephesi, Cizre ziyaretine ilişkin güvenlik tedbirlerinin de Ankara ile Erbil arasındaki mutabakat çerçevesinde yürütüldüğünü belirterek, Bahçeli’nin eleştirilerine şu şekilde karşı çıktı:
“Bahçeli’nin bu sözleri sarf ettiği sırada, Başkan Barzani’nin ziyareti için alınan tüm güvenlik detayları ve tedbirleri, Kürdistan Bölgesi ile Türkiye’nin ilgili kurumları arasındaki protokol mutabakatına göre uygulanmıştır.”
Türk yetkililerin Irak’ın Kürdistan Bölgesi’ne yaptığı ziyaretlere atıfla, uygulamanın karşılıklı bir protokol pratiği olduğuna vurgu yapılan açıklamanın devamı ise şu şekildeydi:
“Türk üst düzey yetkilileri ne zaman Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret etse, Türkiye’nin özel kuvvetleri de onlarla birlikte gelmekte ve herhangi bir sorun yaşanmamaktadır.”

Barzani’nin ofisi, Cizre ziyaretinin “Bahçeli’nin de desteklediğini iddia ettiği barış sürecine katkı sunma amacı taşıdığı”nı belirterek, bu çıkışların sürece zarar verdiği görüşünü dile getirdi.
Açıklamada, Mesud Barzani’nin bölge halkları arasında diyalog ve barışı güçlendirmeyi hedeflediği, bu çerçevede Türkiye’deki temasların da “güvenliği zedelemekten ziyade, ortak geleceğe hizmet etmeyi amaçladığı” savunuldu.
Barzani’nin korumalarına ait görüntülere, MHP liderinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı çevresinden de itirazlar geldi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, sosyal medya hesabından protokol ve güvenlik teamüllerine vurgu yapan bir açıklama yaptı:
“Bırakın eski bir devlet görevlisini, ülkemize bir devlet başkanı dahi gelse tören subayı/yaveri dışında korumaları asla askeri üniforma giyemez ve tabanca dışında uzun namlulu silah ile görevini ifa edemez.”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral da konuyla şu sözlerle tepkisini dile getirdi:
“Bu tablo yalnızca teamüllere değil, devletimizin köklü itibarına da gölge düşürür. Türkiye Cumhuriyeti, misafirini ister Şırnak’ta olsun, ister Bağdat’ta, ister Erbil’de… Her yerde koruyacak güçte ve kudrettedir. Biz kendi vatanımızda güvenliği başka ellere bırakacak bir devlet değiliz!”
Dışişleri Bakanlığı’nın “Barzani Karargahı Sözcülüğü”ne yönelik sert çıkışı, hem Ankara–Erbil hattında hem de iç siyasette Barzani–Bahçeli ekseninde yaşanan tartışmanın yeni bir aşamaya taşındığını gösterirken, gözler şimdi KDP’nin vereceği resmî yanıt ve atılacak adımlara çevrilmiş durumda.