News-1

Gündem

Soykırımın Gölgesinde İsrail–Mısır Hattında "Dev" Enerji Anlaşması

İşgal rejimi Başbakanı soykırımcı Netanyahu’nun “İsrail tarihinin en büyük doğalgaz anlaşması” olarak tanımladığı Mısır’la yapılan dev enerji anlaşması, Gazze’de süren soykırımın ardından Tel Aviv’e ekonomik, siyasi ve stratejik bir can simidi sundu.

Eklenme: 18.12.2025 11:34:22 | Güncelleme: 18.12.2025 18:17:58
Bu Haberi
Paylaş

Gazze’de on binlerce sivilin katledildiği bir dönemde Tel Aviv yönetimi, Mısır’la milyarlarca dolarlık doğalgaz anlaşmasına imza attı. ABD’nin güçlü desteğiyle hayata geçirilen anlaşma, İsrail’i bölgesel enerji gücü olarak öne çıkarırken Kahire’yi artan bir bağımlılık riskiyle karşı karşıya bıraktı.

SİYONİST REJİMDEN TARİHİ GAZ ANLAŞMASI

İsrail işgal rejimi, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ülke tarihindeki “en büyük doğalgaz ihracat anlaşması” olarak nitelendirdiği milyarlarca dolarlık anlaşmayı onayladı. Anlaşma kapsamında, Doğu Akdeniz’deki Leviathan açık deniz doğalgaz sahasından çıkarılan gazın Mısır’a tedarik edilmesi öngörülüyor.

Times of Israel’in aktardığına göre Netanyahu, Enerji Bakanı Eli Cohen ile birlikte yayımladığı video mesajda, anlaşmanın toplam değerinin 112 milyar İsrail şekeli (yaklaşık 34,7 milyar dolar) olduğunu açıkladı.

MİLYARLARCA DOLARLIK GELİR BEKLENTİSİ

Netanyahu, anlaşma kapsamında 58 milyar şekelin (yaklaşık 18 milyar dolar) doğrudan kamu kasasına aktarılacağını belirtti. İşgal rejimi lideri, ilk dört yıl içinde yaklaşık 500 milyon şekelin (155 milyon dolar) devlete girmesinin beklendiğini, bu tutarın 2033 yılına kadar yıllık 6 milyar şekele (1,9 milyar dolar) yükselmesinin öngörüldüğünü ifade etti.

“İSRAİL TARİHİNİN EN BÜYÜK GAZ ANLAŞMASI”

Netanyahu anlaşmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Bugün İsrail tarihindeki en büyük gaz anlaşmasını onayladım. Amerikan Chevron şirketi ve İsrailli ortaklarla yapılan bu anlaşma kapsamında Mısır’a gaz sağlanacak.”

Netanyahu, anlaşmanın bazı çözülmemiş teknik ve siyasi meseleler nedeniyle geciktiğini öne sürerken, onayın işgal rejiminin bölgesel istikrara katkı sunduğu iddiasında bulundu.

Enerji Bakanı Eli Cohen ise anlaşmayı “İsrail için tarihi bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi ve bunun ülke tarihindeki en büyük ihracat anlaşması olduğunu söyledi.

ABD DESTEĞİ VE BÖLGESEL GÜÇ HESABI

Haberlere göre ABD, Mısır’ın İsrail gazına bağımlı hale gelmesini açık biçimde destekliyor. Bu durumun, Tel Aviv yönetimini bölgesel bir enerji ve siyasi güç olarak güçlendirdiği ve Washington’un stratejik çıkarlarıyla örtüştüğü ifade ediliyor.

ABD’nin, anlaşmanın imzalanması için İsrail yönetimine yoğun baskı uyguladığı bildirildi. Buna göre ABD Enerji Bakanı Chris Wright’ın, Eli Cohen’in anlaşmayı geciktirmesi üzerine İsrail’e planlanan ziyaretini iptal ettiği aktarıldı.

Axios, Washington’un bu anlaşmayla İsrail–Mısır ilişkilerini ekonomik çıkarlar üzerinden daha sıkı hale getirmeyi hedeflediğini yazdı.

NETANYAHU: “HAYATİ GÜVENLİK ÇIKARLARIMIZI GÜVENCEYE ALDIK”

Netanyahu, anlaşmanın perde arkasına dair şu sözleri kullandı:

“Hayati güvenlik ve diğer çıkarlarımızı güvence altına aldıktan sonra bu anlaşmayı onayladım. Bu anlaşma, İsrail’in bölgesel bir enerji gücü olarak konumunu ciddi biçimde güçlendiriyor.”

Bu açıklama, enerji anlaşmasının salt ekonomik değil, aynı zamanda askeri ve siyasi boyutlar içerdiği yorumlarına yol açtı.

MISIR’IN ARTAN GAZ İHTİYACI

Mısır’ın doğalgaz üretiminin 2022 yılında düşüşe geçmesi, Kahire yönetimini ciddi bir enerji kriziyle karşı karşıya bıraktı. Bu gelişme, Mısır’ın bölgesel enerji merkezi olma hedeflerini sekteye uğratırken, ülkeyi İsrail’den gaz ithalatına daha bağımlı hale getirdi.

Doğu Akdeniz’in en büyük açık deniz doğalgaz sahalarından biri olan Leviathan, bu süreçte İsrail’in bölgesel enerji stratejisinin merkezine yerleşti.

KAHİRE AÇISINDAN STRATEJİK RİSKLER

Analistler, anlaşmanın Mısır açısından ciddi stratejik ve siyasi riskler barındırdığına dikkati çekiyor. İsrail gazına artan bağımlılığın, Tel Aviv tarafından siyasi baskı ve pazarlık aracı olarak kullanılabileceği vurgulanıyor.

Enerji arzının tek bir dış kaynağa bağlanmasının, Kahire’yi diplomatik ve güvenlik alanlarında kırılgan hale getirdiği, bu durumun Mısır’ın manevra alanını daralttığı belirtiliyor.

WASHINGTON’UN BAKIŞ AÇISI VE ANLAŞMANIN PERDE ARKASI

Ynet’in aktardığına göre ABD, bu anlaşmayı Orta Doğu’daki güç dengelerini Washington lehine yeniden şekillendiren bir araç olarak görüyor. Anlaşmanın, İsrail’in bölgesel üstünlüğünü pekiştirdiği ve Amerikan çıkarlarıyla uyumlu bir enerji ağı oluşturduğu ifade ediliyor.

Haberde ayrıca, İsrail’in Mısır’dan Gazze ve Sina Yarımadası’ndaki askeri faaliyetlere ilişkin ek güvenlik taahhütleri talep edip etmediğinin netleşmediği aktarıldı.

ÜÇLÜ ZİRVE İHTİMALİ VE GELİR BEKLENTİSİ

Netanyahu, anlaşmanın ekonomik boyutuna dair şunları söyledi:

“İlk dört yıl içinde yarım milyar şekel alacağız. Altyapıya büyük yatırımlar yapılıyor. Birkaç yıl içinde yıllık 6 milyar şekele ulaşacağız.”

İşgal basınına göre anlaşmanın onaylanması, Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin katılacağı olası bir üçlü zirvenin de önünü açtı. Kahire’nin, es-Sisi’nin zirveye katılımını bu anlaşmanın onaylanmasına bağladığı ifade edildi.